Ankara Hatırası facebook (@Ankarahatırası) hesabından alınmıştır.
20. yüzyılın başlarında Ankara orta büyüklükte, toz fırtınalarının ve sıtma hastalığının yaygın olduğu, sönük, ağaçsız ve susuz görünümde bir kasabadır. 1918 yılında başlayan Türk İstiklal Harbi, Ankara için bir dönüm noktası olmuştur. Milli direnişin kalbi olan şehir, 13 Ekim 1923 tarihinde Yeni Türk Devleti’nin başkenti ilan edilmesinin ardından kırsaldan önemli miktarda göç almıştır. 1920 yılında 20.000 civarında olan şehrin nüfusu 1935 yılında 120.000’i aşmıştır. Artan bu nüfusun yol açtığı en önemli sorunlardan biri de, özellikle yaz aylarında yaşanan su kesintileri ve her geçen gün artan su fiyatları olmuştur. Dolayısıyla Cumhuriyet idaresinin çözmesi gereken en öncelikli meselelerden biri de Ankara’nın su problemidir.
Şehrin içme suyu ihtiyacı II. Abdülhamid döneminde 1886-1887 yılları arasında inşa edilen taş kanallar sağlanmaktaydı. 1923 yılında Koşunlar Vadisi’nde kurulan su galerisi, Şahnepınarı ve Hanımpınarı’nda inşa edilen tulumbalar da su ihtiyacını karşılamada yetersiz kalmıştır.
Cumhuriyet Döneminde Ankara’nın su ihtiyacının karşılanması için Çubuk Çayı üzerine bir baraj yapılması fikrinde olan Atatürk, bu konuda Nafia Vekili Recep Peker ile bir görüşme yapmıştır. Görüşmenin ardından Ankara’nın su ihtiyacını karşılamanın haricinde tarım arazileri ile sanayi tesisleri için gerekli olan suyun temin edilmesi ve sel baskınlarının engellenmesi amacıyla düşünülen Çubuk Barajı için ilk etüt çalışması 1927 yılında yapılmıştır. 17 milyon metreküpü su tutma kapasitesine ve 105 metre yüksekliğe sahip olması düşünülen barajın yapımını Tahsin İbrahim ve kardeşlerinin sahip olduğu Fomsis Ltd. Şti. üstlenmiştir. 1930 yılında başlayan baraj inşaatı 1936 yılında tamamlanmıştır. Barajın filtreleme istasyonun inşaası 1935 yılında başlamış ve 1936 yılında tamamlanmıştır. İnşaat devam ederken Cumhurbaşkanı Atatürk zaman zaman kontrole gelmiştir. Baraj inşaatının takibi ve denetlenmesi için inşaat alanı ile Ankara arasında bir telefon hattı da kurulmuştur.
BARAJ GAZİNOSU : Fransız mimar Theo Leveau tarafından tasarlanan, 1938 yılında inşası tamamlanan yapı, iki farklı kotta tasarlamıştır. Mutfak ve servis mekanları bodrumda, dikdörtgen planlı restoran ve dairesel dans pisti ve onlara ait servis mekanları giriş katta yer almaktadır. Gelen botlar, dans pisti ve suyun üzerine doğru çıkmış olan terasın çevresinde bulunan dairesel merdivene bağlanabilmektedir. Teras aynı zamanda nehrin iki yakasını birbirine bağlayan köprüye uzanmaktadır. Yapı peyzajla uyum içindedir. Teras çatılı kübik ve silindirik kütleler, yer yer mermer, yapay taş ve Ankara taşı olarak bilinen grimsi pembe bir andezit kaplamalı açık renkli cepheler, istendiğinde tamamen açılabilir metal çerçeveli camlar ve ayaklar üzerinde duran betonarme kirişler binayı oluşturan mimari elemanlardır.